Bu duruma sayılarla bir göz atarsak eğer;
- 2010 yılı için tahmin edilen dünya istihdam edilebilir nüfusu yaklaşık olarak 4.5 milyar olarak tahmin edilmektedir. Bu toplam, 2020 yılında 5, 2050 yılında da 5,8 milyar olması beklenmektedir. Dolayısıyla, çalışabilecek olan nüfus 40 yılda %29 oranında bir artış gösterecektir.
- Ancak, dünya genç nüfus (15 yaş altı) artış oranları tahminine bakacak olursak; 2010 yılında 1.8 milyar olan genç nüfus, 2050 yılında sadece %5 oranında artış göstererek 1.9 milyara çıkacaktır.
- Daha da ilginci, 2050 yılına gelindiğinde, ilk defa dünya nüfusunda 60 yaş ve üzeri olan kişi sayısı, genç nüfusu 153 milyon kişi geride bırakacaktır. Zira, 60 yaş üstü nüfusun gelişim hızı 2010 yılına gore %268’dir.
- Avrupa Birliği’nin 27 üye ülkesinde, halihazırda bulunan istihdam edilebilir nüfus toplamı 336 milyon civarındadır. Bu toplam, 2050 yılına gelindiğinde 59 milyon azalacaktır.
- Yine benzer şekilde, genç nüfus 2010 yılında tahmin edilen 77 milyonluk seviyesinden %13’lük bir azalışla 67 milyon seviyelerine gerileyecektir.
- Yabancı ve Türk şirketlerinin yatırımlarının yoğun olduğu Bağımsız Develetler Topluluğu’na mensup üye ülkelerde de durum pek farklı değil. İstihdam edilebilir nüfusun 2050 yılına kadar 43 milyon düşeceği, genç nüfus toplamının da 2010 yılındaki, 49 milyon olan seviyesinden, 38 milyonlara düşeceği yine tahminler arasında yer almaktadır.
- Bunlar içinde, sadece Rusya’nın istihdam edilebilir nüfusu, 2030 yılına gelindiğinde 20 milyon ve 2050 yılında ise yaklaşık 35 milyon azalacaktır.
- Çin’in durumu incelendiğinde ise; 2010 yılında 977 milyon olan istihdam edilebilir nüfus (toplamın %73’ü), 2020 yılında 783.000 kişilik bir artış gösterse de, 2030 yılına gelindiğinde toplam nüfusun %68’ini temsil edecek ve yaklaşık 36 milyon kişi azalacaktır.
Ülkemizde ise;
- Türkiye, yapılan tahminler gözönünde bulundurulduğunda, demografik açıdan, uzun vadede daha az sorunlu ülke olarak göze çarpmaktadır.
- 2010 yılında istihdam edilebilir nüfusumuz 52 milyon olarak tahmin edilmekte, bu rakamın 2050 yılında, %24 büyüme göstererek 64 milyona ulaşması beklenmektedir.
- Ancak, 65 yaş ve üstü nüfus beklentilerini incelediğimiz zaman, yaklaşık 3 katlık bir ilerleme hızını görmekteyiz. Yaklaşık 4.8 milyon olan yaşlı nüfus, %305 oranında artarak 19 milyon seviyelerine gelmesi tahmin edilmektedir.
- Buna karşılık 15 yaş altı nüfus, %19’luk bir azalmayla, 2050 yılında 17 milyon seviyelerinde olacaktır.
Artık ülkelere olduğu kadar şirketler ve iş dünyası için de demografik istatistikler her zamankinden daha da fazla önem arz etmektedir.
Herhangibir ülkeye yatırım yapılmasının planlanması durumunda, o ülkenin demografik koşulları, istihdam piyasaları ve istihdam edilebilirlik seviyeleri ciddi bir şekilde sistematik olarak analiz edilmelidir.
Bu analizler elbette ki İnsan Kaynakları departmanının sorumluluğundadır. Demografik gerçekler kaçınılmazdır, tıpkı aşağıdaki sorulara İK profesyonellerinin yanıtlaması gerektiği gibi;
- 5/10/15 yıl içerisinde, şirketin başarısı için gerekli olan yetkinlikler, beceriler nelerdir?
- Yine aynı süreler bazında, şirket içerisinde kimler, hangi iş gruplarından emekli olacaklardır?
- Emekli olacak olan çalışanların yerlerini kimler dolduracaktır?
- Yerlerini dolduracağı düşünülen çalışanlar nasıl seçilecektir?
- Farklı fonksiyonlarda farklı becerilere sahip performansı ve potansiyeli yüksek çalışanları, kendi yaptıkları işten farklı bölüme geçişlerini nasıl sağlayabiliriz?
- Bilgi/deneyim kaybını minimize etmek için, emekli olan çalışanlara ne gibi kısa süreli iş imkanları sağlanabilir?
Kesinlikle cevaplaması zor ve üzerinde düşünülmesi sorular. Ancak, stratejik iş ortağı rolünün sağlamlaştırılması için ise çok iyi bir fırsat.
Bu fırsatı kaçırmamak lazım.
not: demografik istatistikler, http://www.census.gov adresinden derlenmiştir.
istihdam edilebilir nüfus her ülke farklılık göstermekle birlikte, yazı için 15-65 yaş aralığı kullanılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder