6/29/2010

Çarpıcı bir Rapor... Eğitim İzleme Raporu 2009

Hepimizin bildiği gibi, bir ülkenin eğitim sisteminin niteliği, eğitim olanaklarının adil olarak yaygınlaştırılması, eğitime katılımın sağlanması, o ülkenin rekabet edebilirlik düzeyini artırmakta, nitelikli ve yetenekli insan kaynağı potansiyelinin çoğalmasında çok önemli ve kilit bir rol oynamaktadır.

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir araştırma, hemen hemen büyük gazetelerin hiçbirinde yeterli önemi göremedi ve çok küçük puntolarla arka sayfalarda yer aldı.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi bünyesinde çalışan Eğitim Reformu Girişimi tarafından hazırlanmış olan, Eğitim İzleme Raporu'nun satırbaşlarını aşağıda aktarmaya çalışacağım. Raporun geniş bir kopyasını (http://www.erg.sabanciuniv.edu/) linkinden temin edebilirsiniz.


  • Türkiye'de 15-19 yaş arasındaki gençlerin ancak yarısı okula gittiğini beyan etmektedir. Bu yaş grubundaki gençlerin beşte biri çalışırken, geri kalan grup, yani her üç gençten biri ne okumakta ne de çalışmaktadır.
  • Babası okuryazar olmayan kızların ancak %16'sı liseye gidebilirken, bu oran babası yükseköğretim mezunu olan kızlar için %94'e çıkmaktadır.
  • Genel ortaöğretimde 20 günden fazla devamsızlık yapan öğrencilerin oranı 2008-2009'da %1,1 iken 2009-2010'da %4'e yükselmiştir.
  • Mesleki ve teknik liselere giden öğrencilerin oranı 2002-2003'te %32 iken, 2009-2010'da %39'a çıkmıştır. Ancak, bu artış iç verimlilikte bir iyileşmeyi de beraberinde getirmekte midir? Şöyle ki, mesleki ve teknik liselerde öğrencilerin %9'u sınıfta kalmakta, %18'i ise okulu terk etmektedir.
  • Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, İngiltere'de 12, Norveç'te 10 ve İspanya'da 8 iken, ülkemizde bu oran genel ortaöğretimde 18'e kadar çıkmaktadır.
  • 20-24 yaşlarında olup da lise diploması sahibi olmayanlar erkeklerde %43, kadınlarda %58'dir.

Bunlar gibi pekçok çarpıcı bilgileri bu raporda bulabilirsiniz.

Görüleceği üzere, bir ülkenin rekabet edebilirlik düzeyini belirleyen en temel faktörlerden biri olan eğitimin ülkemizdeki durumu ortadadır.

Bundan sonraki yazıda, Dünya Rekabet Edebilirlik Raporu-2010 sonuçlarından faydalanarak, bu konuyu ele almaya devam edeceğim....


1 yorum:

Onursal dedi ki...

Emeklerinize sağlık. Teşekkürler.

Onursal ÜNAL