2/13/2011

Sosyal Medya ve İş Yaşamı-2

Daha önceki bir yazımda, (http:ikgunluk.blogspot.com/2010/11/sosyal-medya-ve-is-yasam.html), işvereni hakkında sosyal medya sitelerinde eleştirel sözler sarf etmesinden ötürü işten atılan bir çalışanın vakasını anlatmıştım ve davanın Şubat ayı içerisinde görüleceğini aktarmıştım. 


İlginç bir gelişmeyle, davanın görülmesinden 1 gün önce, davacının mensubu olduğu sendika benzeri bir kuruluş olan Ulusal İşçi İlişkileri Kurulu, davalı şirket ile uzlaşmaya varıldığını açıkladı.


Anlaşmanın detayları gizlilik prensipleri gerekçesiyle açıklanmamış ancak, American Medical Response şirketinin politikalarında değişikliğe gideceği ve ilgili maddelerin daha anlaşılır ve kapsamlı bir şekilde yazılması gerekliliği konusunda uzlaşma sağlanmış.


Bağımsız bir federal kuruluş olan Ulusal İşçi İlişkiler Kurulu, işçilere sendika kurma hakkı tanıyan ve onlar adına çalışma koşullarını tartışabilme haklarını koruyan, çalışanların herhangibir sendikaya üye olmasına bakmaksızın bu hizmeti veren bir yapıya sahip. Davanın kahramanı Dawnmarie Souza da bir sendika üyesi olarak, kendisi adına haklarını koruması için Kurula başvurmuş ve sonunda şirket ile uzlaşma noktasına gelinmiş.


Bu haberden sonra yapılan yorumlar; sendika üyesi olan çalışanların sosyal medya ortamlarında şirketi, yöneticileri hakkında istediklerini yazabilip, paylaşabileceği yönünde. Ancak, bu durumun sendika üyesi olmayan çalışanlar için pek de böyle olmadığının altı da çizilmekte ve gelecekte bu tip davaların artarak devam edecei görüşünün genelde ağır bastığı görülmekte.


Bakalım ülkemizde bu tip davalar ne zaman ortaya çıkacak? İş Kanunu'nda da bu konu ile ilgili maddeler eklenir mi acaba?

Hiç yorum yok: